Sırbistan Cümhüriyeti'nin Millet Meclisinde, bir dakikalık sessizlikle başlayan, akademisyen Müftü Muamer Zukorliç'i anma programı düzenlendi.
“Akademisyen Müftü Muamer Zukorliç, ortaklık siyasetini ancak iki lideriyle yürütebildi. Bu iki lider de, eski vefat etmiş başbakan Zoran Đinđiç ile Sırbistan'ın aktüel cumhurbaşkanı olan Aleksandar Vuçiç'tir.”, Merhum Akademisyenin oğlu ve SPP'nin yeni başkanı olan Usame Zukorliç açıklamasında bulundu.
“İlk defa Sancak'lı siyasi bir partinin hükumet partisiyle, Sancak için stratejik önemine sahip olan projeleri içeren koalisyon anlaşmasının imzalanmış olmasından büyük memnuniyet duymaktaydı. Fakat, bu projelerin hızlı bir şekilde hayata geçirilmelerini sabırsızlıkla bekliyordu, çünkü Sancak halkı bu tür projeleri uzun süredir beklemekte.” Usame Zukorliç ifadesinde bulundu.
Onun hayatının tamamı, bir vakıf-bağış şeklindeydi. Kendi hayatını İslam Cemiyeti'ne hizmet etmeye adadı. İslam Cemiyeti'nin birliğini yeniden inşa etmeyi hedeflemekteydi.
“Tıpkı Sırp Ortodoks Kilisesi'nin sahip olduğu gibi, İslami Cemiyeti'nin de, aynı şekilde, tek bir kurum olma hakkına sahiptir. Fakat, 2007 yılında, sorumsuz siyasetçilerin tarafından, onun bu hakkına zarar verilmeye çalışıldı. Müftünün (İslam Cemiyeti'nin birliği olan) bu hedefi, Sancak insanlarının tümünün tarafından, yerine getirilmek istenmektedir. Bu konuda da siz, sayın cumhurbaşkanımız, bize yardımcı olabilirsiniz. Sancak halkı kendisini seviyordu, çünkü o halkına birçok hizmette bulundu. Sayın cumhurbaşkanımız, Bosna-Hersek'i ve Boşnak milletine saygılı olacağınıza söz verdiniz ve o sözünüzü da birçok kere yerine getirdiniz. Bu şekilde de devam edileceğine inanıyorum. Müftünün dostları, benim de dostlarımdır. Onun ortakları da, benim de ortaklarımdır. Biz, Müftünün durduğu yerden devam edeceğiz” Usame Zukorliç ifadesinde bulundu.
“Bu dünya dinlenme yeri değil, imtihanın yeridir” Arap atasözünü alıntılamakla sözüne başlayan cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç, diğer şeylerin yanı sıra, “Zukorliç'in bu dünyadaki imtihanların tamamını geçtiği ve, erişmek uğruna mücadele verdiği, cenneti kazanmış olduğu söylenebilir.” ifade etti.
“Muamer Zukorliç, sadece kendi dinini yaymaya çalışmadı. O, aynı zamanda, nefretin kapılarını kapatan ve toleransın kapılarını açan ilimi ve bilgiyi yaymaya çalışmaktaydı. Kendisi, elzem olan uzun vadeli barışın ancak bu topraklardaki insanların dayanışması ve kaynaşmasıyla tesis edilebileceğini bilmekteydi” Vuçiç ifadesinde bulundu.
Zukorliç, savaşların ve insan kayıplarının olduğu zor ve karmaşık zamanlarda, “öfke halinde iken sabretmek, bin kere pişman olmaya bedeldir” şeklindeki eski atasözü mükemmel olarak yerine getirmekteydi.
“Bu yüzden de, kendisi, dini, insanların ayrılmalarına, anlaşmazlığa ve nefrete yol açan bir şey olarak görmüyordu, bilakis dini, sevginin ve etiğin kaynağı olarak görmekteydi.” Vuçiç ifadesinde bulundu.
Açıklamasının devamında da, Zukorliç'in hayatının çoğunu, Müftü olduğu sürece, ve Milletvekili olduktan sonra da, toleransı ve iyiliği inşa edebilen şeylere – okullara, üniversitelere, nefreti söndürmekte kilit rolüne sahip olarak gördüğü ilime ve bilime adadığını belirtti.
Vuçiç da, Zukoliç'in, bir Boşnak ve müslüman olarak, vatanı Sırbistan olmasının yanı sıra, Bosna-Hesek'i de eşit oranda vatan olarak gördüğünü belirtti.
“Bu yüzden de kendisiyle konuşurdum. Milletlerin birbirlerine bağlanmasını, yol yapımını ve birbirlerimize komşu olarak bakmamızı sağlayacak yaklaşmayı içeren her fikri desteklemekteydi.”
Konuşmasının devamında, Zukorliç'in bizim bu dünyada görevlere sahip olduğumuza ve bu görevlerin yerine getirilmesinin dünyayı iyileştirdiğine inanmaktaydı. Bu görevlere de, dininden aldığı, inanılmaz enerjisiyle sonuna kadar adadığını, ifade etti.
“Kendisinin gitmesinden sonra, doldurulamaz bir boşluk açıldı. Fakat, kendisi de bize, bir öğretici olarak, bedenin geçici olduğunu, fakat yaptıklarımızın baki kalabileceği mesajını bırakmıştır.” Vuçiç ifadesinde bulundu.
Vuçiç da, (Müftünün) ailesine karşısında zor zamanların olduğunu, fakat hepimizde de bir boşluk kalmaya devam edeceğini belirtti.
“Size özellikle teşekkür etmek istiyorum. Kendisinden, sahip olduğumuz ilişkiler hakkında ne kadar öğrendiğinizi bilmiyorum. Nadiren görüşürdük. Bazen de sıcak tartışmalar, bazen de verimli konuşmalarımız olmuştur. Yegane amacımız da hem Boşnaklara, hem de Sırplara fayda sağlamak olmuştur.” Vuçiç ifadesinde bulundu.
Sırbistan Cümhüriyeti Millet Meclisi'nin başkanı İvitsa Daçiç (Ivica) da, çalışmalarının önümüzdeki yıllarda devam edeceklerini ve birçok şey daha da birlikte yapacaklarını umduğunu belirterek, şimdiye kadar yapılanların da fazla olduklarını ifade etti.
“Muamer Zukorliç, Boşnak topluluğunun gurur duyduğu bir şahsiyet idi. Samimiyetle sevdiği ve, yeri geldiğinde, korumaya çalıştığı Boşnaklara birçok hizmette bulundu. Ülkemizdeki Boşnaklar, Sırplar ve diğer milletlerin refah ve huzur içerisinde yaşamalarını sağlamak için çalışırdı. Yaptığı şey siyaset idi, fakat onun siyaseti az çok unutulan, bütün vatandaşlara ve mensup olduğu halkına fayda sağlamak için yapılan bir siyaset idi.” Daçiç ifadesinde bulundu.
Açıklamasının devamında da, kendisinin arkasında doldurulamaz boşluğu ve insanların aklında uzun süre kalacak bir etki bıraktığını belirtti.
“Diğer ülkelerle dostluk oluşturmayı hedefleyen birçok grubun başkanı olarak uluslararası işbirliği çalışmalarında ve parlament diplomasisinde yer almıştır. Onunla birlikte Fas'ı ziyaret ettim. Kasıtlı olarak da, her fırsatta, onun konuşmasına yer verirdim. Kendisi de, eski Müftü ve Sırbistan Millet Meclisi'nin başkan yardımcısı olarak, o işi mükemmel Arapçasıyla yapardı ve Sırbistan'ı en iyi şekilde temsil ederdi.” sözleriyle Daçiç açıklamasına son verdi.
