Karadağ Başbakanı olan Zdravko Krivokapiç, Adalet, İnsan ve Azınlık Hakları Bakanı Vladimir Leposaviç'i görevden alma sürecini başlattı.
Olağanüstü konuşmasında Krivokapiç, kendisinin Af Yasası ve savcılık yasalarının kabulünü
çevreleyen koşulları sorguladığında “görmezden geldiğini” belirtti.
Konuşmasının devamında da Leposaviç'in Mecliste Srebrenitsa soykırımını göreceleştirmesi ateşe yakıt eklediğini ifade etti.
“Hayatımda verdiğim en zor karar. Kazanan koalisyonun liderleriyle yapılan anlaşmadan oluşan net duruşların rehberliğinde, bakanların durumları ve çalışmaları hakkında ayrıntılı bilgiye sahibim. Bu hükümetin indirilmesi, hem dostların, hem de muhalefetin tarafından çalışılıyor, ve hiç kimse onu sahiplenmek istemiyor. Bunlar adeta doğuş zorluklarıdır, çünkü biz hala çoçuk hastalıkları yenemedik. Ben her bakana, biografisine ve profesiyonelliğine güvenerek, karar verme özgürlüğü verdim. Tarihte hiçbir zaman olmamış olabilir, ama değiştirilebilirliğin var olması mecburidir. Hiç kimse dört yıl boyunca ofiste kalacak pozisiyonda değildir,” belirtti. Kendisi de Leposaviç'in sıradışı zekaya ve bilgiye sahip olduğunu, fakat şahsi görüşlerini ileri sürmesinin kabul edilmez olduğunu ifade etti.
“Hiç kimsenin biografisi yaptiğı her faaliyetin mazereti olamaz. Bizim açımızdan sadece yaptıklari ölçut olabilir. Tekrar ediyorum, bugünkü zirve toplantısında beş soru sordum – ben hükümeti doğru yönetiyor muyum? Hükümet yüzde yüz şeklinde Avrupa Birliğine dönük mü? Sadece bir kişi hükümetten ve devletten daha önemli olabilir mi? Butün dünyada 30 yıl boyunca kabul edilmez bir şeyi bize dayatmaya çalışanları isteyen var mı? Yapabildiğimiz şekilde, ne yargıya, ne de soruşturmaya ihtiyacımız var. Burada herkes hükümete baskı uygular. Neden kimse yargıya ve savcılığa baskı uygulamamakta? Neden hiç kimse bir sürü yasayı kabul etmeyen ve nefret içerikli yayım yapan RTCG'den güç almaya engel olan Meclise baskı uygulamamakta? Beşinci sorum da bu görevden alma işi kendimiz mi, yoksa başkası mı yapsın?”, ifadesinde bulundu. “Karadağ'ın değişmesi gerekir. Neden her taraftan hükümete karşı bir saldırı gelmekte?
Faşizme yönelen parlamento sorununa kimse değinmiyor. Ortak devlete oy veren başbakan nasıl olabilir? Fransızlar ve Almanlar barışabildiler de, benim kime oy verdiğim nasıl problem olabilir? Hiç kimse ile görüşme yapmadım ve bu hükümete zarar vermek istemiyorum, ama neyin daha iyi olduğunu
düşünmek doğaldır.
DF ve SNP'dekiler konuşmamız sırasında bunu yanlış anladı, o hikayeye
değinme gibi bir niyetim yoktur.” açıklamasında bulundu. Kendisinin ifadesine göre, boş kalan mevki siyasetçinin tarafından değil, uzmanın tarafından doldurulacaktır.